KOCAGÖL İlçemiz Halkını Kutlu Doğum programına davet etti. Ilgın Müftü Abdurrahim KOCAGÖL , Kutlu Doğum Haftası Münasebetiyle açıklamalarda bulundu. Vatandaşları 22 Nisan Cumartesi günü saat 20.00’da Ilgın Lala Mustafa Paşa Külliyesinde gerçekleştirilecek olan Kutlu Doğum programına davet eden KOCAGÖL , bu yılki temanın “Hz. Peygamber ve Güven Toplumu” olduğunu söyledi.
Kutlu Doğum haftası nedeniyle konuşan Müftü Abdurrahim KOCAGÖL , gazetemize yaptığı yazılı açıklamada , Asırlar boyu, başta Anadolu olmak üzere, İslam coğrafyasında farklı din, dil, ırk, kültür, mezhep ve meşrep mensupları güven içerisinde bir arada yaşamışlardır. “Öncelikle O’nun Kutlu Doğumunun, bütün insanlığın yüreğinde muhtaç olduğu manevi ışığa dönüşmesini Yüce Allah’tan niyaz ediyor ve diliyorum ; ülkemize, milletimize ve bütün insanlığa huzur ve bereket getirmesini temenni ediyorum. Kutlu Doğum Haftasında Peygamberimizin dünyayı teşriflerini anarken, başta İslâm dünyası olmak üzere topyekûn insanlık âleminin dûçar olduğu manevî problemlerin çözüme kavuşturulması konusunda Efendimizin risaletine başvurma ve onun rehberliğinde ilerleme konusunda ciddî ve kayda değer bir ihmalkârlıkla karşı karşıya olduğumuzu söylemek isterim.
Engin hoşgörü, sevgi, saygı, diğerkâmlık, paylaşma, yardımlaşma, güvenme ve güven verme gibi insani meziyetlerin en nadide örnekleri bu medeniyette sergilenmiştir. Bu medeniyet, “Yaratılanı hoş gör yaratandan ötürü” anlayışındaki Yunusları yetiştirmiştir. Bu medeniyet, “Değil mi ki sen bensin; ben de senim. Kendi kendimizle bunca savaşmamız da ne?” diyen Mevlanaları insanlık mirasına hediye etmiştir. Ne var ki, son zamanlarda dünyanın değişik bölgelerinde insanların huzur ve güven içinde bir arada yaşama ortamını tehdit eden hodkâmlık, tahammülsüzlük, başkalarını yok sayma, ayrımcılık, haksızlık gibi uygulamalara; zulüm, işkence, terör, katliam gibi olaylara şahit olunmaktadır.
Ülkemizde çeşitli nedenlerle son yarım asırlık süreçte köyden kente yoğun bir göç yaşandığı da bir gerçektir. Söz konusu göç neticesinde özellikle büyük şehirlerde farklı din, mezhep, meşrep, etnik köken mensubu insanlardan müteşekkil yeni bir yapı ortaya çıkmıştır. Böyle bir yapıda zaman zaman insanların birlikte yaşama konusunda duyarsızlaştığı gözlemlenmektedir. Oysa toplumsal huzurun yolu, başkalarının inancına, düşüncesine saygı gösterebilmek, hak ve hukukuna riayet edebilmek ve bütün bunları yaşatabilmekle mümkündür” diye konuştu.